Bursa gibi kadim bir şehrin ve yarattığı katma değer ile ülke ekonomisinin amiral gemilerinden olan bir kentin son günlerde üçüncü sayfa haberleri ile ülkenin manşetinde olmasından büyük üzüntü duyuyorum.

Köfteci Yusuf' un köftesinde Ankara'da iki şubeden alınan numunede “binde bir domuz bulundu” raporundan yola çıkılarak yapılan linçe şüphe ile bakanlardanım.

Müptezel duruşu ile gazetecilik ilkelerinden fersah fersah uzakta olduğu Rahmetli Levent Kırca tarafından kendi programında canlı yayında yüzüne karşı söylenen Yusuff Yusuffff Fatih Altaylı ile ne olduğu ve ne olamadığı herkesin malumu olan ROK un köpürttüğü iddaları ile Köfteci Yusuf infaz edilmeye kalkışıldı.

Üretim tesislerinde günde 100 ton (yüzbinkilo) et işleyen bir kurumun denetlenmesi kadar kolay bir işlem yoktur.

24 saat çalışan tesisten hergün belirsiz zamanlarda alacağınız et ve işlenmiş et ürünlerini tahlile gönderirseniz aradığınız domuzu kaynağında bulursunuz.

Üretilen ürünler mühürlü frigofrik taşıtlar ile ülkenin dört bir yanına servis ediliyor.

Çevirirsin bir kaç aracı, kameralar nezaretinde numune paketler alıp incelersin ve rapor edersin.

Onları yapmaz da Türkiye genelinde üçyüz şubesi olan bir işletmenin Ankara'da iki şubesinden aldığınız örnek üzerinden genelleme yaparsınız domuzluk sizdedir.

Köfteci Yusuf yola çıktığında kendisinden başka kimse ona inanmamıştı.

Mudanya yolundaki ilk prestij mağazasını açtığında bir süre sonra kirayı ödeyemez denmişti.

Bugüne gelene kadar arkasında şu hatırlı kişi var, bu siyasi var diye asılsız iddiaların yanı sıra mafyanın da hedefine konmuştu.

Köfteci Yusuf ile tanışmadım ama uzun zamandır müşterisiyim.

Getirdiği hizmet anlayışı, fiyatı ve sunumu ile diğer köftecilere ders vererek onların hizmet anlayışını geliştirdi.

Son zamanlarda hizmet kalite zaaflarının arttığını da söyleyebilirim ama komilerinin, meydancılarının bile gerçi zaten olması gerekse de sektörde kaçağı bol olan SGK ve sosyal haklarının olmasına saygı duyuyorum.

Köfteci Yusuf P&R bilseydi kameralarıın karşına öyle çıkmazdı.

Onu tanımak için bence dersini çalışmadan yapmamalıydı ama kendini ifade etmeye çalıştığı amatör video çekimini izlemeniz yeterlidir.

Hatırlar mısınız?

Yıllar yıllar önce bir Medya Baronu kanatlılar için ekrana çıkıp piliç fabrikalarına övgüler dizerken, kuş gribi bahanesi ile köylerde gezen tavukların imha edilmesinin önünü açmıştı.

Her tanıtımının sonunda da bu işten bir kuruş almadığını ifade ediyordu.

Bugün gezen tavuk ve yumurtası peşinde koşup da bulamamızın nedeni her duyduğumuz inanmamızdandır.

Netameli bir işte domuz ararken sadece kıymada, köftede değil, her yerde aramak gerekir.