Bursa iş dünyası ile ilgili organize edilen TÜYAP ve KFA nın düzenlediği sanayi fuarlarını ve etkinliklerini kaçırmamaya özen gösteririm. BUMATECH Bursa Makine Teknoloji Fuarlarını da her yıl ziyaret ettiğim için, TÜYAP davet mailini yanıtlayarak aldığım, 12 Kasım'da QR kodlu 3005516 nolu dijital davetiyemle BUMATECH fuarına katıldım.
Girişte otopark yoğunluğu dikkatimi çekti. Aracımı park edecek yer bulmakta zorlandım ama katılımcının ve ziyaretçinin çok olduğu düşüncesiyle şikayet etmek yerine bunu hayra yordum.
Dört holün tamamen dolu olmasının yanında arka girişte tedarikçiler için oluşturulan ek çadır alanında da boş yer yoktu.
Fuar fuaye alanında karşılaştığım, mesleki kariyerini iyi bildiğim ve teknik bilgisine inandığım Levent Fidansoy ile birlikte fuarı gezmek benim için şans oldu.
Fuarı gezerken sanki birşeyler eksik duygusuna katıldım.
Bursa'nın sac işleme makineleri, lazer kesiciler ve takım tezgahları konusunda dünya markası olan deve dişi gibi firmaların hiçbirinin stantları yoktu.
Oysa NUKON, ERMAKSAN, DURMAZLAR, BAYKAL, AKYAPAK, ŞANMAK gibi Bursa merkezli firmalar, kaliteleri ve dünyadaki pazar ağları ile makine üretim sanayi fuarlarının olmazsa olmazları idi.
Her firma neredeyse bir holün yarısını kaplayacak kadar makine ve techizatla fuar alanlarında gövde gösterisi yapardı.
Levent Fidansoy'a göre katılmamalarının nedenini aramak, sormak ve bulmak da benim görevimdi ve işimi yaptım.
Makine Üreticileri Birliği, fuarda Çin makine üreticilerine stand açmalarına izin verildiği için fuara katılmama kararı almışlar.
Gerekçelerini duyduğum zaman kulaklarıma inanamadım.
Dünya pazarlarındaki yerlerini Çinli firmalara kaptırma korkusundan dahası kaptırdıklarını görüp, önlem olarak Türkiye'deki fuarlara katılmalarına bu şekilde engel olmayı düşünüyorlar.
Yani işin özü; tehlikeyi görüyorlar ve gözlerini kapatınca tehlikenin yok olduğuna inanıyorlar.
Oysa Galileo'nun dediği gibi onlar istese de istemese de dünya dönmeye devam ediyor.
Bir Çin makine üreticisi Bursa bayiinin konuğu oldum.
Çin makine üretim kalitesi ile bizi geçti mi ki ; bizimkilerde böyle bir kaygı oluştu diye sordum.
Bursa firmalarının üretim kalitesi ile sektörde özel bir yeri var ancak Çin'de aynı kaliteyi yakalayınca, fiyat performans ilişkisinde Çin öne çıktı dedi.
Çim üretimi bir lazer kesici makineyi gösterdi.
Aynı işi yapan, aynı kalitede ve bakım destek hizmeti veren Bursa'nın değerli bir markasının adını anarak fiyatının bunun üç katı olduğunu söyledi.
Büyük rekabetlerin yaşandığı sektörde, üretim yatırım maliyetlerinin hesaplanmasının çok önemli olduğuna vurgu yaptı.
Hatırlar mısınız ?
Dünyada tekstil ürünleri üretimi ve konfeksiyon imalatı fiyat avantajı ile Çin'in tekelindeydi.
Türk tekstil firmaları mandayı iğne deliğinden geçirmeyi başararak fiyata, kaliteyi de ekleyerek tekstil ürünleri ve konfeksiyon üretiminde Çin'i dize getirmeyi başardılar.
Dünyanın en önemli markalarının tercih edilen tedarikçisi olurken, kendi markalarını da oluşturmaya başladılar.
Ama hükümetin faiz takıntılı yanlış ekonomik tercihleri sonucunda üretim ana kalem girdileri ile döviz fiyatları arasındaki makas açıldıkça, Türk tekstili dünyada pazar kaybetmeye başladı.
Tekstil sanayicisi, Merkez Bankası rezervleri eritilerek dövizin baskılanması sonucu hem ülke fakirleşiyor, sonra biz zarar ediyoruz, ardından pazar kaybediyoruz feryat ederken, Alman papaz misali diğer sektörler zaten tekstil feda edildi diye duymazdan geliyordu.
Şimdi Mısır ve Kuzey Afrika ülkeleri aynı iğnenin deliğinden bu kez deve geçirerek tekstildepazarlamızı elimizden almaya devam ediyorlar.
Demem o ki; yağmur yağarken tarla ayırmaz.
Bir yağmur yağarsa bereketi, yağmazsa kuraklığın bedeli bütün ülkeye olur.
Çin ile gözünüzü kapatarak yok sayarak mücadele ve rekabet edemezsiniz .
Ulusararası sahada oynanan maçların kurallarını alıcılar koyar ve fayda maliyet üzerine devam eder.
Geçtiğimiz günlerde otomotiv sektörü toplantısında Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan Baran Çelik'in Çin otomobilleri konusundaki soruma verdiği yanıttan herkesin aynı gemide olduğunun farkına vardıkları sonucunu çıkardım.
Farkına varmanın yettiğini düşünmüyorum.
Fuarı gezerken kesintisiz güç kaynakları, voltaj regülatörleri, invörter, akü kabin ve şarj redresörleri, imalatları, projelendirme kurulum ve satış sonrası servis konusunda Bursa'nın yüzakı firmalarının başında gelen Norkven'in standına uğradım.
Norkven Yönetim Kurulu Başkanı genç iş insanı Cem Yıldız'dan çözümsüzlük diye bir şey olmadığını, çözümün karanlıktan şikayet etmekte değil, aydınlık için bir mum yakmakta olduğunu duymanın huzuru ile turumu tamamladım.
Üretimin ve özellikle ihracatın cezalandırıldığı bir ekonomik sistemin başarıya ulaşmasını düşünmek abesle iştigaldir.
Sanayicinin değil, rantçıların kasası dövizle doludur ve özel bankalarla KKM pazarlıkları yaparak servetlerine servet katıyorlar.
Bacası tütmeyen, enerji kullanım kapasitesi düşen, iç pazarı daralan, ihracaatta gerileyen sanayinin varacağı nokta nitelikli işsizliktir ve bu sosyal refah ve barışın son durağıdır.
İş dünyasına düşen bu önemli sorunu kibar bir öneri şeklinde arz etmek değil, masaya yumruğunu vurarak çaresini talep etmektir.
Son olarak TÜYAP için de bir iki kelime ekleyelim.
BUTTİM Fuar Alanı çok ciddi bakım ve yenilik istiyor.
Yerler adeta çukur ve kasisler ile dolu olduğundan sakatlanmadan fuar alanını gezmek büyük beceri ve şans istiyor.
Bursa büyürse Türkiye büyür diyoruz ama Tüyap bunu duymuyor.
20 senedir aynı sorunları yaşayıp çözülmediğini görmekten sıkıldım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman GÜRÇAY
İŞ DÜNYASI "GERİLİYOR" FARKINDA MISINIZ?
Bursa iş dünyası ile ilgili organize edilen TÜYAP ve KFA nın düzenlediği sanayi fuarlarını ve etkinliklerini kaçırmamaya özen gösteririm. BUMATECH Bursa Makine Teknoloji Fuarlarını da her yıl ziyaret ettiğim için, TÜYAP davet mailini yanıtlayarak aldığım, 12 Kasım'da QR kodlu 3005516 nolu dijital davetiyemle BUMATECH fuarına katıldım.
Girişte otopark yoğunluğu dikkatimi çekti. Aracımı park edecek yer bulmakta zorlandım ama katılımcının ve ziyaretçinin çok olduğu düşüncesiyle şikayet etmek yerine bunu hayra yordum.
Dört holün tamamen dolu olmasının yanında arka girişte tedarikçiler için oluşturulan ek çadır alanında da boş yer yoktu.
Fuar fuaye alanında karşılaştığım, mesleki kariyerini iyi bildiğim ve teknik bilgisine inandığım Levent Fidansoy ile birlikte fuarı gezmek benim için şans oldu.
Fuarı gezerken sanki birşeyler eksik duygusuna katıldım.
Bursa'nın sac işleme makineleri, lazer kesiciler ve takım tezgahları konusunda dünya markası olan deve dişi gibi firmaların hiçbirinin stantları yoktu.
Oysa NUKON, ERMAKSAN, DURMAZLAR, BAYKAL, AKYAPAK, ŞANMAK gibi Bursa merkezli firmalar, kaliteleri ve dünyadaki pazar ağları ile makine üretim sanayi fuarlarının olmazsa olmazları idi.
Her firma neredeyse bir holün yarısını kaplayacak kadar makine ve techizatla fuar alanlarında gövde gösterisi yapardı.
Levent Fidansoy'a göre katılmamalarının nedenini aramak, sormak ve bulmak da benim görevimdi ve işimi yaptım.
Makine Üreticileri Birliği, fuarda Çin makine üreticilerine stand açmalarına izin verildiği için fuara katılmama kararı almışlar.
Gerekçelerini duyduğum zaman kulaklarıma inanamadım.
Dünya pazarlarındaki yerlerini Çinli firmalara kaptırma korkusundan dahası kaptırdıklarını görüp, önlem olarak Türkiye'deki fuarlara katılmalarına bu şekilde engel olmayı düşünüyorlar.
Yani işin özü; tehlikeyi görüyorlar ve gözlerini kapatınca tehlikenin yok olduğuna inanıyorlar.
Oysa Galileo'nun dediği gibi onlar istese de istemese de dünya dönmeye devam ediyor.
Bir Çin makine üreticisi Bursa bayiinin konuğu oldum.
Çin makine üretim kalitesi ile bizi geçti mi ki ; bizimkilerde böyle bir kaygı oluştu diye sordum.
Bursa firmalarının üretim kalitesi ile sektörde özel bir yeri var ancak Çin'de aynı kaliteyi yakalayınca, fiyat performans ilişkisinde Çin öne çıktı dedi.
Çim üretimi bir lazer kesici makineyi gösterdi.
Aynı işi yapan, aynı kalitede ve bakım destek hizmeti veren Bursa'nın değerli bir markasının adını anarak fiyatının bunun üç katı olduğunu söyledi.
Büyük rekabetlerin yaşandığı sektörde, üretim yatırım maliyetlerinin hesaplanmasının çok önemli olduğuna vurgu yaptı.
Hatırlar mısınız ?
Dünyada tekstil ürünleri üretimi ve konfeksiyon imalatı fiyat avantajı ile Çin'in tekelindeydi.
Türk tekstil firmaları mandayı iğne deliğinden geçirmeyi başararak fiyata, kaliteyi de ekleyerek tekstil ürünleri ve konfeksiyon üretiminde Çin'i dize getirmeyi başardılar.
Dünyanın en önemli markalarının tercih edilen tedarikçisi olurken, kendi markalarını da oluşturmaya başladılar.
Ama hükümetin faiz takıntılı yanlış ekonomik tercihleri sonucunda üretim ana kalem girdileri ile döviz fiyatları arasındaki makas açıldıkça, Türk tekstili dünyada pazar kaybetmeye başladı.
Tekstil sanayicisi, Merkez Bankası rezervleri eritilerek dövizin baskılanması sonucu hem ülke fakirleşiyor, sonra biz zarar ediyoruz, ardından pazar kaybediyoruz feryat ederken, Alman papaz misali diğer sektörler zaten tekstil feda edildi diye duymazdan geliyordu.
Şimdi Mısır ve Kuzey Afrika ülkeleri aynı iğnenin deliğinden bu kez deve geçirerek tekstilde pazarlamızı elimizden almaya devam ediyorlar.
Demem o ki; yağmur yağarken tarla ayırmaz.
Bir yağmur yağarsa bereketi, yağmazsa kuraklığın bedeli bütün ülkeye olur.
Çin ile gözünüzü kapatarak yok sayarak mücadele ve rekabet edemezsiniz .
Ulusararası sahada oynanan maçların kurallarını alıcılar koyar ve fayda maliyet üzerine devam eder.
Geçtiğimiz günlerde otomotiv sektörü toplantısında Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan Baran Çelik'in Çin otomobilleri konusundaki soruma verdiği yanıttan herkesin aynı gemide olduğunun farkına vardıkları sonucunu çıkardım.
Farkına varmanın yettiğini düşünmüyorum.
Fuarı gezerken kesintisiz güç kaynakları, voltaj regülatörleri, invörter, akü kabin ve şarj redresörleri, imalatları, projelendirme kurulum ve satış sonrası servis konusunda Bursa'nın yüzakı firmalarının başında gelen Norkven'in standına uğradım.
Norkven Yönetim Kurulu Başkanı genç iş insanı Cem Yıldız'dan çözümsüzlük diye bir şey olmadığını, çözümün karanlıktan şikayet etmekte değil, aydınlık için bir mum yakmakta olduğunu duymanın huzuru ile turumu tamamladım.
Üretimin ve özellikle ihracatın cezalandırıldığı bir ekonomik sistemin başarıya ulaşmasını düşünmek abesle iştigaldir.
Sanayicinin değil, rantçıların kasası dövizle doludur ve özel bankalarla KKM pazarlıkları yaparak servetlerine servet katıyorlar.
Bacası tütmeyen, enerji kullanım kapasitesi düşen, iç pazarı daralan, ihracaatta gerileyen sanayinin varacağı nokta nitelikli işsizliktir ve bu sosyal refah ve barışın son durağıdır.
İş dünyasına düşen bu önemli sorunu kibar bir öneri şeklinde arz etmek değil, masaya yumruğunu vurarak çaresini talep etmektir.
Son olarak TÜYAP için de bir iki kelime ekleyelim.
BUTTİM Fuar Alanı çok ciddi bakım ve yenilik istiyor.
Yerler adeta çukur ve kasisler ile dolu olduğundan sakatlanmadan fuar alanını gezmek büyük beceri ve şans istiyor.
Bursa büyürse Türkiye büyür diyoruz ama Tüyap bunu duymuyor.
20 senedir aynı sorunları yaşayıp çözülmediğini görmekten sıkıldım.