SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

7 Kardeş ve Ambulans Vakası...

Yazının Giriş Tarihi: 12.10.2024 12:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.10.2024 13:07

Akşam saatleri X hesaplarında paylaşılan bir görüntü ile Bursa yine ülkenin gündemine düştü.

Konu bütün haberlerde “ Trafik Magandaları tarafından hasta taşıyan ambulans şoförünün önünün kesilerek dövüldüğü” şeklinde yer aldı.

Öncelikle ifade edeyim ki; Medyada yayınlanan iki dakikalık değil, ambulans kokpiti içi dahil sürecin bütününü gösteren yaklaşık 25 dakikalık bütün görüntüleri izledim.

Yaşananlarda sedyede yatan hasta dışında konuda dahli olan, görüntülerde yer alan herkesin suçu ve kusuru var.

Sıkışık kent trafiğinde hergün hastasını acile götüren onlarca ambulans görüyoruz.

Ve çoğu zaman bilinçsiz, duyarsız bazen de kurnaz sürücülerin ambulansın önünü açmadığına tanık oluyoruz.

Ben bugüne kadar ambulansta hasta varken araçtan inip sürücülerle tartışan bir ambulans şoförüne rastlamadım.

İş ahlakı ve sorumluluğu olan bir ambulans şoförü önce siren ardından acil korna yetmezse anons yaparak plaka söyleyerek sürücüyü uyarır ve yol vermesini ister.

Bir ambulans kaptanının en önemli görevi ve sorumluluğu taşıdığı hastayı en kısa zamanda bir hastanenin acil servisine yetiştirmesidir.

Bunun dışındaki herşey teferruattır.

Sürücüler ile inatlaşmaz!

Araç içi ve dışı kameralarla sorun yaşadığı olan kişiyi ve aracı ilgili makama bildirir ama asla hem de anında sosyal medyaya meze yapmaz.

Bunları ifade ederken, ambulans araç amiri olan doktorun da suhuletle konuya dahil olmasını ve süreci doğru yönetmesini isterdim.

Peki bu olayda yaşananların sorumlusu ambulans şoförü mü?

Olayda kaza yokken, çarpma ve hasar yokken iki korma çalıp yoluna devam etmesi gereken aracın “dallama” tahrikine kapılıp sağa çekmesi ve hesap sormaya kalkması da en az ambülans şoförünün tavrı kadar yanlıştır.

Sinirlerin keman yayı gibi gergin olduğu günler yaşıyoruz, özellikle trafikte hergün üç beş tartışmalı olayaın ya içinde oluyoruz ya da izliyoruz.

Gençlerin empati duyguları yok edilmiş sadist bir bencillik içinde yaşıyorlar ve her an patlayacak bomba gibi dolaşıyorlar.

Hal böyle iken Selim Yedikardeş'de aracından inmemeli ve tartışmanın düğmesine basıp, çocuğunun pimini ateşlememeli idi.

Bize düşen de her gördüğümüze ve TÜİK e inanır gibi her duyduğumuzu doğru sanarak infaza katılmak yerine düşünmektir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.