Eski Devlet Bakanı Çağlar: "Üniversiteler hayata başlayan insanların yol çizeceği fabrikalardır"

Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar, Mudanya Üniversitesi’nin “Tecrübe Konuşuyor” adlı programına konuk oldu

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:

Burada geçmişteki tecrübelerini gençlerle paylaşan Çağlar, “Benim en büyük başarım pes etmemek” dedi.

Mudanya Üniversitesi’nin öğrencilerin kişisel gelişimine katkı sağlayacak, başarı hikayeleri ile fark oluşturan kişileri öğrencilerle buluşturduğu “Tecrübe Konuşuyor” programının bu ayki konuğu eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar oldu. Programa katılan Çağlar, 80 yıllık hayatındaki tecrübeleri öğrencilerle paylaşarak gençlere tavsiyelerde bulundu. Ayrıca hayatının kaleme alındığı “Cavit Çağlar & Fırtınalı Bir Yaşamöyküsü” adlı kitabını programa katılan gençlere hediye etti. 2-0 geriden başladığını söylediği hayatında deneyimlerini aktaran Çağlar, öğrencilerin sorularına da özenle yanıt verdi.

Program öncesi konuşma yapan Çağlar, vakıf üniversitelerinin geldiği noktaya değinerek, “Dün Türkiye’de kaç tane üniversite var diye baktım. Şu an Türkiye’de 208 adet üniversite var. Bunlar devletin kurduğu ve vakıf üniversiteleri. 8 tane de diğer akademik üniversiteler var. 1991’de kabinede bakandım, 45 veya 50 üniversite vardı. O tarihte Başbakan Süleyman Demirel’in önerisi ve isteği ile vakıf üniversitelerinin önü açıldı. Eskiden yalnız devlet üniversite kurabiliyordu. Ben bu işin bu kadar yaygınlaşacağını hiç düşünmemiştim. Bugün 208 üniversite bugün birer fabrika. Milyona yakın insanın çalıştığı, hayata başlayan insanların yol çizeceği fabrikalardır üniversiteler” ifadelerini kullandı.

“Bursa’nın avantajlarını sonuna kadar kullanacağız”

Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip ise konuşmasında, “Bugün biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak çok güçlü bir devlet geleneğine sahibiz. Aslında bu devlet geleneği kurumların yönetilmesine de yansıyor. Bugün üniversite olarak geldiğimiz noktaya baktığımızda 3 yıl gibi kısa bir sürede kurumsallaşmasını, akademik kadrosunu ve yeni bölümlerin açılması, disiplinler arası ilişkide baktığımızda kendi içinde bütünlük arz eden bir yapıya kavuşmamızı, devlet geleneği ve köklü tecrübemizle izah edebiliriz. Bursa kadim bir şehir, bu devlet geleneğinin yaşadığı bir şehir. Bursa’da bir üniversite olarak bunun avantajlarını sonuna kadar kullanmayı, bu tecrübelerden istifade etmeyi her zaman kendimize bir öncelik olarak gördük” dedi.